Milli takımımız 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Kazakistan ve Belçika’yı mağlup ederek iyi bir başlangıç yaptı ve hedeflenen 6 puanı almayı başardı. İlk iki maç sonunda grupta zirveyi paylaşırken bir diğer favori Belçika’nın ise iki maçını da puansız kapaması ilerleyen dönemler adına güzel oldu. Grubun en güçlü takımı Almanya’da 6 puanla ve averajla liderlik koltuğuna oturarak büyük favori olduğunu gösterdi.
İlk maçımızı grubun en zayıf halkası gözüken Kazakistan’la deplasmanda oynayıp 3-0 lık skorla kazandık. Maçın mutlak favorisi zaten bizdik ve sürprize mahal vermeden istediğimiz sonucu aldık. Oyun olarak ise beklediğimizden oldukça düşük performans yansıttık sahaya. Eleştirilen aday kadrodan bana göre güzel bir 11 çıkarmıştı Hiddink ama sahaya sürdüğü sistemin sahadaki oyuncularla oynanması zordu. Rakip zayıf olmasa bu oyun anlayışıyla puan kaybetmemiz kaçınılmaz olurdu. İki duran top organizasyonu ve rakip savunmanın adam paylaşım hatası ile 2-0 öne geçmesek bu maçta da zor dakikalar bizi bekleyebilirdi. Neyse ki böyle bir şey olmadı ve önemli olan 3 puanı almayı başardık.
İkinci maçımız evimizde Belçika karşısındaydı. Kritik öneme sahip bu karşılaşmadan galip gelmek büyük önem taşıyordu. Bu maça Kazakistan maçına göre doğru bir sistemle sahaya çıkmamıza rağmen (4-3-3) oyuncu tercihlerinde hatalar vardı. Tuncay’ın santrafor oynatılması, Hamit’in sisteme ayak uyduramaması en dikkat çekenlerdi. Bunun dışında duran toplardaki adam paylaşımımız felaketti ve ikinci golde kaleci hatası da dahil olmak üzere iki gol yedik ki, bu savunma anlayışımız için hiç hoş bir durum değildi. Hele ki önümüzde disiplini bozmadan oynayan ve bu tip pozisyonları seven Almanya deplasmanı varken. Oyun anlayışımız ise fazlasıyla kopuktu. Hatlar arasında büyük boşluklar vardı ve rakibin pres yaptığı anlarda uzun oynamak zorunda kalarak topu ayakta tutmakta zorlandık. Fazla uzun futbolcumuzun olmaması ve pas yapabilen isimlerimizin varlığı nedeniyle daha fazla yerden oynamaya alışmamız ve rakibin sistemini bozmamız gerekir ilerleyen zamanlarda.
Sonuç olarak ilk iki maç bitti ve geriye sekiz karşılaşmamız kaldı. Bu tip elemelerde önceki yazımda da belirttiğim üzere sonuç almak oyunun güzel olmasından çok daha önem arz ediyor. Biz bu iki maçta sonuçsal anlamda hata yapmadığımız için fazlasıyla sevinmeliyiz ama iki maçta görülen eksiklerimizi büyük ölçüde gidermemiz gerekiyor. Yaklaşık bir ay sonra oynanacak olan özellikle Almanya deplasmanında hatanın bedeli ağır olabilir. Bu maç ve sonrasındaki Azerbaycan maçının da yine istediğimiz gibi bitmesi dileğiyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder