30 Ocak 2011 Pazar

Antep’te Beraberlik


Yıllardır galip gelemediğimiz Antep deplasmanında bu senede gelenek bozulmadı ve geçtiğimiz sezonki skor gibi yine maç 1-1 bitti. Son haftalarda oynamış olduğumuz futbolun kalitesini bir nebze artırmış olsak da takım tam anlamıyla bize istediğimiz futbolu veremedi. Alınan bu beraberlik lig tablosundaki yerimizi değiştirmezken önümüzdeki haftaların daha stres dolu olacağını gösterdi. Transfer döneminin bitmesine az zaman kala görünen ciddi eksikler için yönetimin önemli hamlelerini düşünmesini umut ediyoruz.


 
Maç ile ilgili söylenebilecek olan en başta iki takımında ciddi hatalarıydı. Durum böyle olunca pozisyon zenginliği de fazla oldu. Ligin ilk yarısındaki maça göre iki takımda çok net fırsatlar elde ederken bunlardan birini değerlendirerek maçı bitirmiş oldular. İlk yarı itibariyle iki takımda tutuktu, maçın başında Mununga ile kaçırdığımız fırsat dışında pozisyonumuz yoktu ve oyun olarak mücadele yönümüz ağır basıyordu. Antep’te aynı şekildeydi ancak savunmamızın yaptığı hata neticesinde golü buldular ve ilk yarı bitene kadar kalemizde etkili oldular. İkinci yarıya ise biz daha istekli başladık, açıkçası takımımdan böyle bir şey beklemezdim çünkü gol yedikten sonra dağılan bir takımdık fakat öyle olmadı. Futbolcuların ligde bulunduğumuz konum akıllarına gelmiş olmalı bu sefer. Rakip orta sahanın oyundan düşmesi ve bizim bu bölgeye diri iki futbolcu dahil etmemiz neticesinde üstünlüğü ele geçirdik ve golü de yeni transferimiz Yasin Öztekin'in güzel şutuyla bulduk. Bu dakikadan sonrada etkili olduk fakat gol için daha fazlası lazımdı ve biz onu gösteremedik. Netice itibariyle 0 puan beklediğim bir karşılaşmadan 1 puan alarak haftayı kapatmış olduk.


Önümüzdeki hafta hem takım hem taraftarlar için ilginç bir hafta olacak. Hafta içinde Türkiye Kupası’nda oynayacağımız Bucaspor ile hafta sonunda lig maçına çıkacağız. İki maçta iki takım için son derece önemli. Bucaspor haftayı farklı bir galibiyetle kapatarak moral ve güven kazandı ve bizim karşımıza da bu şekilde çıkacak. İki kulvarda da rakibimiz olmasından dolayı bizim için asıl kazanılması gereken, telafisi çok zor olan iki maç. Umarım iki maçı da kazanan biz oluruz.

29 Ocak 2011 Cumartesi

STSL 19. Hafta: Gaziantepspor-Gençlerbirliği

Ligin 19. haftasında lig deplasmanlarının bizim için en zorlarından birisi olan Antep ile karşılaşıyoruz. Yaklaşık 20 senedir deplasmanda oynadığımız 18 Antep maçında 13 mağlubiyet 5 beraberlikle rakibe karşı kötü bir istatistiğe sahibiz. Bu istatistiği şu andaki form durumumuzla birlikte ele alırsak maç için olumlu düşünemiyorum doğal olarak. Futbolda her an her şey olabiliyor ama galibiyet dışındaki olasılıklar daha ağır basıyor maç öncesinde.


Takımla ilgili olarak zaten her hafta benzer şeyleri söylüyoruz. Önemli eksiklerimizin yanı sıra özellikle savunma hattında yaşanan sıkıntılar neticesinde rakip takımlar pozisyon bulmakta zorlanmıyor, tam bir takım görüntüsü veremememiz sebebiylede maçlarımızda fazla etkili olamıyoruz. Bu maç öncesinde milli takımında bulunan Jedinak, kart cezalıları Hurşut ve Aykut forma giyemeyecek futbolcular. Sezon başından beri kadro istikrarını yakalayamamış olmamızdan dolayı nasıl bir 11 ile başlayacağımızı hemen söyleyemiyorum ama tahminim aşağıdaki dizilim gibi olacağımız. İstediğim ise daha farklı fakat bunun hayata geçirilebilmesi çok zor. Gaziantepspor ise ligin başlarında tutuk bir görüntü verirken şu anda iyi bir takım durumunda ve form durumları da şu anda iyi, ligin daha üst sıraları için fırsatları var. Kendi sahasında oynaması ve hedefinin olması sebebiyle Antep daha istekli bir oyun oynayacak diye düşünüyorum.


Takımla ilgili olarak aslında önemli bir gelişmede Ziraat Türkiye Kupası’nda çeyrek finale kalmamız ve finale giden yolda oldukça şanslı bir durumda bulunmamız. Takımımızın başarı amaçlı tek hedefi kupa olmuş durumda fakat bunun üzerinde fazla durmak istemedim ve kupa için ayrı bir yazı yazmadım. Bunun nedenini son Fenerbahçe maçımızı izleyen herkeste gördüğü üzere hak etmeden, futbol adına hiçbir şey ortaya koymadan, giydikleri formanın hakkını vermek yerine iyice ayaklar altına alan futbolcuların, çözüm aramayan teknik heyetin ve tüm bunları hala göremeyen yönetimimizin sebep olduğunu söyleyebilirim. Kupada çeyrek finaldeyiz diye sevinçli olmak bir yana finale kalıp Avrupa yolunu tutsakta yine sevinemeyeceğiz gibi duruyor ileri aşamalarda da. Bu maçla ilgili son olarak bir skor tahmini yaparsam 2-0 kaybedeceğimizi düşünüyorum.

22 Ocak 2011 Cumartesi

İkinci Yarıda da Kayıbız !


İlk yarıda beklediğimiz oyun ve puanları alamamış olmamız ikinci yarıyı daha önemli hale getirmişti ancak görünen o ki değişen fazla bir şey olmamış takım üzerinde. Hal böyle olunca artık ciddi bir biçimde taraftarlar olarak kötü senaryolara hazırlıyoruz kendimizi. En önemli sıkıntımız şu an için savunma olsa da bundan başka takım olma yolunda da büyük problemlerimiz var. Organizasyon olarak birbirinden çok kopuk oynayan oyuncuların yanı sıra belli bir sistem üzerinden hareket etmememiz bizi ilerleyen haftalarda daha sıkıntılı hale getirecek gibi gözüküyor.


Maça geçersek eğer iki takımda oyuna kontrollü başladı ve ilk yarı maç karşılıklı cılız ataklarla geçti. 45 dk. boyunca üstünlüğü ele geçiren taraf yoktu, bizim ise ele geçirebilecek bir görüntümüzde yoktu ki öylede oldu. İkinci yarıya Eskişehirspor istekli, baskılı başlayarak kalemize gelmeye başladı. Bu dakikalarda kazandıkları bir duran topu iyi kullanarak tartışmalara neden olan bir gol kazanarak oyunu lehine çevirdi. Gol sürecinde takımın adam paylaşımında yaşanan sorun Serdar’ın hakeme bakışlarıyla birlikte golü getirdi. Bundan sonra geliştirdiğimiz şuursuz ataklardan hiçbiri net bir pozisyona giremememize ve rakibin kontralarına sebebiyet verirken maçta 1-0 Eskişehirspor’un galibiyetiyle sona erdi. Eskişehirspor haklı bir galibiyet alarak üst sıralar için umutlanırken bizim ise stresimiz daha da artmış oldu. Rakipte Erkan Zengin gerçekten çok iyi bir maç çıkartırken bizde ise tek ayakta kalan ve mükemmel bir oyun sergileyen yeni transferimiz Azofeifa bu maçtan çıkarabildiğimiz tek olumlu gelişme oldu. Azofeifa bugünkü oyunuyla Gençlerbirliği’nde belki de son altı senenin en iyi orta saha performansına imzasını attı.

Önümüzde amaç olarak yalnızca Türkiye Kupası var ve hafta içi bizim için sonucunun çok önemli olduğu Fenerbahçe ile oynayacağız. Umarız takımımız artık bu maçı unutup işine yarayacak bir sonuçla dönmek için iyi bir hazırlık yapar. Tabi asıl önemlisi işin ciddiyetinin farkına varıp devam eden transfer sezonunda gereken müdahalelerin yapılması. Biz daha çok bunu bekliyoruz.