31 Ekim 2010 Pazar

Sonunda 3 Puan

İşlerin hiç iyi gitmediği bir dönemde ve önümüzde zorlu maçlar varken bu karşılaşmanın çok önemli olduğunu vurgulamıştık. Takımda maçın öneminden olsa gerek maç öncesi kampa girerek bu maça odaklanmıştı. Esasen sorunda bu noktada çözüldü. Her ne kadar kadro kalitesi olarak muazzam değilsek de bu kadar kötü sonuçlar alacak bir takım olmadığımızı da biliyoruz. Takımımız bu maçta gereken bilince kavuşmuş, ne yaptığını bilerek oynayan görüntü vererek sonunda oynamayı başardık diyebilmemizi sağladı. Güzel oyunu belki her hafta oynayamayabiliriz fakat bilinçli bir şekilde hareket etmememizin haklı bir açıklaması olamaz. Umarım önceki maçlarda yaptığımız anlamsız hareketlerimizi bir daha görmeyiz.


Zumdick yönetiminde oynadığımız karşılaşmalarda kadro olarak fazla bir değişikliğe gitmesek bile mantalite olarak değiştiğimiz ortada. Nasıl savunmaya çekileceğimiz, nasıl hücuma çıkacağımız, topları nasıl kullanacağımız belli bir sisteme bağlanmış. Bu sistemin futbolcular üzerindeki etkisi ise oldukça fazla. Mevkilerinin gereği ne ise onu yapmak için uğraş verdiler. Sezon başından ve öncesi de dahil olmak üzere hiç beğenmediğim Jedinak bile orta saha ne görev yapar öğrenmiş gibi oynadı bugün. Her zaman kullandığı şişirme topları sadece defansın önde olduğunu görünce yaptı ve geri kalan topları daha çok kanatlara olmak üzere boş alanlara bıraktı. Bütün takım kendi görevlerini yapınca ve şablonumuzda belli olunca ortaya güzel görüntülerin çıkması da kendiliğinden geldi. Bunun dışında rakibi de hiç oynatmamamız ve neredeyse net bir pozisyon vermememizde ayrıca bizi mutlu eden gelişme oldu. Aslında bütün oyuncularımız iyi olmasına rağmen Harbuzi’nin bu takımda oldukça büyük bir önemi olduğunu bugün daha iyi gördük. İstikrarlı olabilmesi için kendine daha iyi bakması lazım. Büyük transferimiz Ermin Zec’in attığı güzel golde kalitesini az da olsa gösterdi. İleride o da kendini daha iyi kanıtlayacaktır takımın böyle oynaması durumunda.

Önümüzdeki hafta Kayserispor ile deplasmanda karşılaşıyoruz. Her maç gibi bu da zor bir karşılaşma ancak ligdeki durumumuz beklentilerin çok uzağında. Yine bu maça hazırlandığımız gibi istekli hazırlanırsak, mücadeleyi sonuna kadar sürdürürsek ve en önemlisi bilinçli oynarsak iyi bir sonuç alabiliriz diye düşünüyorum.

30 Ekim 2010 Cumartesi

Rakip Manisaspor


Süper Lig’de geride kalan 9 haftada istediğimiz sonuçları alamamamız ve takımın gelecekle ilgili ışık vermemesi teknik adam değişikliğiyle toparlanmış Manisaspor karşısında işimizin zor olduğu düşüncesine yer veriyor haliyle. Ancak önümüzdeki haftalarda zorlu maç trafiği dolayısıyla kendi evimizde oynayacağımız bu karşılaşmanın önemi büyük. Takımda bu bilinçle maçtan önce fazla yapmadığı şekilde kampa girdi. Bunun etkisi olur mu maç günü göreceğiz ama en azından bu bilincin oluşmasını güzel bir gelişme olarak görüyorum.


Hafta içi iki takımda kupadaki maçlarını kazanarak gruplara kalmayı başardı. Bu maçta sakatlanan Harbuzi’nin oynayıp oynamayacağı maç günü belli olacak. Bunun dışında takımımızda yeni oluşan önemli bir eksik bulunmuyor. İdeale yakın bir kadroyla sahaya çıkmamız bizim için avantaj. Rakip Manisaspor ise ofansif hattıyla dikkat çeken bir ekip, oldukça etkili isimlere sahipler ki bunların biriside geçtiğimiz sezonun gol kralı. Bu açıdan baktığımızda defansif anlamda oldukça iyi olmamız gereken bir karşılaşma. Doll yönetiminde bu anlayışta oynadığımız zaman başarılı oluyorduk ancak bu anlayış ofansif yönümüzü verimsizleştiriyordu. Yine bu maçta defansif bir şekilde sahaya çıkacağımızı düşünüyorum. Zumdick yönetiminde oynadığımız iki maçta daha fazla kanatları kullanarak pozisyonları buralardan oluşturmaya çalıştık. Bu maçta da bu düşünceyi uygulayabilirsek ofansif anlamda da etkili olabileceğimizi düşünüyorum. Kağıt üstünde bir değerlendirme yaptığımız zaman rakip takım avantajlı gibi gözükse de maçın bizim için öneminden dolayı kazanacağımızı düşünüyorum. Skor tahminim ise 1-0.

23 Ekim 2010 Cumartesi

Her Zamankinden 3-1


Ligin 9. haftası bizim için geride kalırken sonuç yine değişmedi ve beklediğimiz gibi yenildik. Bu maçta rakibimizin artıları çoktu, bizim ise eksilerimiz saymakla bitmiyordu. O yüzden bir sürprizde gerçekleşmedi ve net bir skorla kaybettik. Ama mesele bu maç gibi olmuyor her zaman. Neredeyse bütün imkanlar bakımından bizden alt seviyelerde olan takımlar bile rahatlıkla bizi mağlup edebiliyorlar. Bunları beklemiyoruz ancak yinede kaybediyoruz. Aslında kaybetmekte bir mesele değil, o kadar kötü bir duruş var ki sahada artık bu işin çivisi çıktı. Elle tutulur bir yanımız kalmadı ki maç öncesi Lig TV’de Gençlerbirliği değerlemesi yapan basın mensuplarından Altan Tanrıkulu bize lige yeni çıkmış bir takım kadar saygıda bulunmadı bile. Buna takımını seven ve gerçekleri göremeyen bir taraftar gibi ne saçmalıyor bu kişi diyemem çünkü tarafsız 3. her kişi üzerinde böyle bir algı oluştu senelerdir. Sebebi de malum aslında fazla istikrara sahip yönetim kadromuzun günden güne gerileyen anlayışı. Ve bu anlayışın değişmesi için maalesef biz taraftarlar olarak da örgütlenip herhangi bir şey yapamıyoruz. Bu tabloda tünelin sonundaki ışık ise fazlasıyla karanlık.


Genel sorunlarımız her zaman maçların önüne geçmeyi başarıyor bu maçta da olduğu gibi ama çok kısa değinmemiz gerekirse ilk yarıda oynamak istemeyen bir Trabzonspor ile özellikle Harbuzi’nin müthiş hareketleriyle takıma yön verdiği bir Gençlerbirliği vardı ve oyun olarak üstün olan taraf bizdik. Skor olarak da ilk yarıyı önde kapattık. Ancak ikinci yarıda istek ve arzusu bol olan bir Trabzonspor sahaya çıkınca şapka düştü, kel göründü. Neredeyse tek bir olumlu hareketimizin olmadığı ikinci yarıda adeta goller geleceğini bağırdı ve öylede oldu. Teknik-taktik anlamda bir değerlendirme bu maç için doğru olmaz çünkü sahadaki kadromuz böyle istekli rakibin kalitesini kaldıracak kapasitede değildi. Özellikle ilk yarı rakibin pas hatlarını iyi bir alan savunmasıyla daraltmamıza rağmen, ikinci yarıda baskıya dayanamayıp fazla geriye yüklenmemiz ve rakibin bu savunmayı aşmak için kanatları iyi kullanması oyunu koparmaya yetti. Tek sevindiğim konu ilk yarı isteksiz duran rakibin üzerine en azından tempolu bir oyunla karşılık vermek ve Harbuzi’nin bireysel performansının bu sezon en üst noktaya çıktığı karşılaşma olmasıydı. Sezon başından beri söylediğim gibi takımın teknik kapasite anlamında en önemli oyuncusu Harbuzi bu performansı zayıf rakiplere karşıda ortaya koyarsa kazanmak için şansımız yükselir. Hafta içi Ziraat Türkiye Kupası’nda Akçaabat Sebatspor ile karşılaşıyoruz ve yine beklemediğimiz bir sonuç çıkacak diye korkmuyor da değiliz.