Avrupa 2012 elemelerinde Almanya deplasmanından istediğimiz sonucu alamamanın yanında oldukça moral bozucu bir oyunla gelecek içinde kötü sinyaller verdik. Almanya’nın belki de en büyük özelliğidir kağıt üstünde favori olduğu karşılaşmalarda sürprize çok az yer vermesi. Bu maçta öyle bir maçtı aslında ama Almanya’nın karşısında tam bir Türkiye yoktu. Grubun en iddialı ikinci takımı yerini başka bir takıma bırakmış gibiydi ve aslında maç başında ümitsizlik hat safhaya gelmişti hepimiz için.
Öncelikle rakip açısından ele alırsak maçı; Löw’le birlikte kadro seçimi ve sahaya yayılışı, uzun periyotlarda bile iskeleti oluşturan isimler aynı kalarak sadece mecburi değişikliklerle rotasyona uğrayan bir takım durumunda. Dünya Kupası’nda herhangi bir maç ile dünkü maç arasındaki kadroya bakarsak sakat iki isim Schweinsteiger ve Friedrich’in yerine Kroos ve Westermann, bölgesi dışında oynayan ve fazla iyi performans sergilemeyen Boateng yerinede son zamanların parlayan ismi Badstuber oynadı. Yani olan değişiklikler ya mecburi ya da takımı daha verimli hale getirmek için yapılırken bizim açımızdan durum oldukça dramatik bir halde. Bizde isim konusuna girmek sayfalarca yazıya neden olacağından ve içinden yinede çıkılamayacağından en banko oyuncularımızdan biri görünümünde olan Tuncay bile düşünülmüyorsa 11’de bizimle Almanya arasındaki fark daha net görünebilir. Kendi takımında oynayamıyor ya da formu düşük diye yapılan eleştiriler Almanlarda olsaydı onlarda çok daha değişik bir kadro çıkarırlardı ama doğru olanı yapıp iyi kadroları bozmamayı tercih ediyorlar. En ciddi bulduğum hatalar üzerinde durmadan Nuri, Özer ve Halil’in ilk 11’de başlaması ve Hamit’in sol çizgide oynamasıydı. Umarım bunları böyle ciddi maçlarda bir daha denemeyiz. Maçın en güzel yanı ise Türk ve Almanların bir arada maç izleyip bayrakların yan yana dalgalanmasıydı ki bu görüntü büyük de beğeni topladı.
Kötü bir maçı geride bıraktık ama bunu özellikle futbolcuların hemen unutması lazım ki önümüzde çok ciddi bir Azerbaycan maçı var. En iyi ikinci olmanın önemli olduğu ve esasen hedefimizin de ilk aşamada bu olduğu bir grupta böylesine maçlarda fire vermemek son derece önemli. Bunun için iki önemli rakip Belçika ve Avusturya’da var ve her an tehlike yaratabilecek durumdalar. Bu maç için ideal kadroyu benimsediğimiz zaman galibiyet kaçınılmaz olur ve umarız öyle de olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder