Ligin 8. haftası geride kalırken bir maçı daha neredeyse hiçbir varlık gösteremeden kaybettik. Sezon başından beri bir tek Ankaragücü karşısında normal bir Süper Lig takımına yakışır bir mücadele sergileyen takımımız geri kalan 7 haftada adeta yürüyerek, sistemsiz, oyuncu seçim yanlışlarıyla dolu maçlar oynamış ve istemediğimiz sonuçlar beraberinde gelmişti. Taraftarda dahil hatası olmayan kulüpte son olarak ceza Thomas Doll’e kesildi ve yollar ayrıldı. Bunu ayrı bir başlık açarak ele alacağım ama şimdi maçla ilgili dikkat çeken noktalara el atalım.
Öncelikle maçın en dikkat çekeni hakem Serkan Çınar’dı. Bu ismi bir kenara not etmek lazım, bir daha görev verilecek mi, verilirse neye dayanılarak verilecek merak konusu olmuş durumda bende. 3 penaltı, 2 kırmızı kart göstererek sıradan bir hakemden çok farklı olduğunu bu maçta kanıtladı. Maçı izlemeyen birisi bu tabloya bakınca kıran kırana bir maç olduğu hissine kapılabilir ancak durum tamamen farklıydı. Maç oldukça sakin bir ortamda geçmesine rağmen hakem emzik gibi kullandığı düdüğüyle futbolcuları gererek tansiyonu yükseltti. Maç sonunda ise basın açıklamalarında konuşulan tek konu bu oldu. Cüneyt Çakır’la övünen MHK, Serkan Çınar’la ilgilide bir yorum yapsa ve Türk hakemliğini bir kez daha gözden geçirse keşke.
Oyun olarak ele aldığımızda aslında iki takımında pasif olduğunu söylemek mümkün. Birbirlerinin yaptığı hatalarla pozisyon üretme şansı buldular ancak bunları da yine yaptığı hatalarla değerlendiremediler. 10 kişi kalana kadar orta alanda oynanan maç daha sonra sahamızda oynanmaya başladı. Thomas Doll’ün yapmış olduğu yine akıl almaz değişikliklerle 2-1 önde olmamıza rağmen baskıya dayanamayan takımımız 3-2 geri duruma düşerek maçı da böyle bitirmiş oldu. Maç içinde bizim açımızdan en dikkat çekici konuda bu değişiklik ve sahaya dizilişin değişimiydi. En kötü performansa sahip isimlerimiz kaleci Serdar, sol bek Murat Kalkan ve santrafor oynayan Billy Mehmet’di. Kötünün iyisi olan isimler olarak ise Zec ve Serkan Çalık’ı gösterebiliriz. Aslında sezon başlamadan belirttiğimiz tüm olumsuzlukları her hafta sahada görmemiz mümkün olduğundan diğer dikkat çekenleri de belirtmeyi gerekli görmüyorum. Görünen tek şey var ki o da yönetim kademesinden başlamak üzere toplu bir değişim. Yönetimin değişme ihtimali Gençlerbirliği kulübü olarak çok az bir ihtimal olduğundan yine teknik adam değişikliğine gittik ancak bu kadroyu revizyona uğratacak bir hoca getireceğimizi düşünmüyorum. Bu günden sonra başka takımlardan medet umacağımız gün başlamış bulunuyor. Alt sıralardaki takımların başarısız olması ve bizim bu durumdan bir an önce kurtulmamız beklentilerimiz olmuş durumda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder