Ligin 9. haftası bizim için geride kalırken sonuç yine değişmedi ve beklediğimiz gibi yenildik. Bu maçta rakibimizin artıları çoktu, bizim ise eksilerimiz saymakla bitmiyordu. O yüzden bir sürprizde gerçekleşmedi ve net bir skorla kaybettik. Ama mesele bu maç gibi olmuyor her zaman. Neredeyse bütün imkanlar bakımından bizden alt seviyelerde olan takımlar bile rahatlıkla bizi mağlup edebiliyorlar. Bunları beklemiyoruz ancak yinede kaybediyoruz. Aslında kaybetmekte bir mesele değil, o kadar kötü bir duruş var ki sahada artık bu işin çivisi çıktı. Elle tutulur bir yanımız kalmadı ki maç öncesi Lig TV’de Gençlerbirliği değerlemesi yapan basın mensuplarından Altan Tanrıkulu bize lige yeni çıkmış bir takım kadar saygıda bulunmadı bile. Buna takımını seven ve gerçekleri göremeyen bir taraftar gibi ne saçmalıyor bu kişi diyemem çünkü tarafsız 3. her kişi üzerinde böyle bir algı oluştu senelerdir. Sebebi de malum aslında fazla istikrara sahip yönetim kadromuzun günden güne gerileyen anlayışı. Ve bu anlayışın değişmesi için maalesef biz taraftarlar olarak da örgütlenip herhangi bir şey yapamıyoruz. Bu tabloda tünelin sonundaki ışık ise fazlasıyla karanlık.
Genel sorunlarımız her zaman maçların önüne geçmeyi başarıyor bu maçta da olduğu gibi ama çok kısa değinmemiz gerekirse ilk yarıda oynamak istemeyen bir Trabzonspor ile özellikle Harbuzi’nin müthiş hareketleriyle takıma yön verdiği bir Gençlerbirliği vardı ve oyun olarak üstün olan taraf bizdik. Skor olarak da ilk yarıyı önde kapattık. Ancak ikinci yarıda istek ve arzusu bol olan bir Trabzonspor sahaya çıkınca şapka düştü, kel göründü. Neredeyse tek bir olumlu hareketimizin olmadığı ikinci yarıda adeta goller geleceğini bağırdı ve öylede oldu. Teknik-taktik anlamda bir değerlendirme bu maç için doğru olmaz çünkü sahadaki kadromuz böyle istekli rakibin kalitesini kaldıracak kapasitede değildi. Özellikle ilk yarı rakibin pas hatlarını iyi bir alan savunmasıyla daraltmamıza rağmen, ikinci yarıda baskıya dayanamayıp fazla geriye yüklenmemiz ve rakibin bu savunmayı aşmak için kanatları iyi kullanması oyunu koparmaya yetti. Tek sevindiğim konu ilk yarı isteksiz duran rakibin üzerine en azından tempolu bir oyunla karşılık vermek ve Harbuzi’nin bireysel performansının bu sezon en üst noktaya çıktığı karşılaşma olmasıydı. Sezon başından beri söylediğim gibi takımın teknik kapasite anlamında en önemli oyuncusu Harbuzi bu performansı zayıf rakiplere karşıda ortaya koyarsa kazanmak için şansımız yükselir. Hafta içi Ziraat Türkiye Kupası’nda Akçaabat Sebatspor ile karşılaşıyoruz ve yine beklemediğimiz bir sonuç çıkacak diye korkmuyor da değiliz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder