3 Ekim 2010 Pazar

Beklenen Oyun, İstenmeyen Sonuç 3-0


İstatistiki anlamda oldukça başarısız olduğumuz deplasmandan yine bu istatistiği devam ettirecek bir sonuçla daha ayrılmış bulunmaktayız. Öncelikle maçın geneline bakarsak ve geçtiğimiz sezonun aynı maçını düşünürsek skorun aynı olmasıyla birlikte oyununda hemen hemen aynı olduğunu görebiliriz. Maç düşündüğüm şekilde geçti, o yüzden sürprizle karşılaşmadım. Sonuçta bana göre sürpriz değil çünkü bu tür oyun anlayışında hataları yapan takım kaybeder. Bu da maalesef biz olduk.

Kadromuz geçtiğimiz haftanın kazanan takımıydı, yani bir değişiklik olmamıştı. Anlayışımız ise öncelikle gol yememek, kazanılacak toplarda ise etkili olmaktı. Maç boyunca anlayış olarak herhangi bir sıkıntımız olmadı, taktiksel yayılımda yinede başarılıydı bu eksik kadroya göre. Sonucun bu kadar kötü olmasının temel sebebi golü erken yememizdi. Bu gole baktığımız zaman sol kanattan kale çizgisine yakın orta, yanlış defans kurgusu sonucu rakibin rahat kafa vuruşu ve gelen gol. Maç öncesi analizimde belirttiğim gibi maçın kırılma noktası da bu oldu. Bu dakikadan sonra bizim oynamamız gereken oyunu Fenerbahçe oynadı ve ikinci golü de bizim yapmamız gereken şekilde yani kontrataktan buldu. İkinci golden sonra ise ortada geçen maçı son dakikalarda gelen yine bir kontra golüyle 3-0 kaybetmiş olduk. Bu maçtan çıkarılması gereken en büyük ders ilk golü yememen gerektiği dersidir ki bu durum Doll yönetiminde hala çözüm bekleyen dertlerden birisidir. Ne zaman bu tip golleri minimize edeceğimizi merakla bekliyoruz.


Genel görünümle beraber sahadaki futbolcularda beklediğimiz gibiydi. Sadece bizim takım için değil rakip içinde herkes kendi standartlarında bir maç çıkardı. Takımımdan dikkat çeken isimlere göz atarsam eğer iyi performans olarak üç gol yemesine rağmen yine kaleci Özkan Karabulut diyebilirim. Yediği gollerde hatası yoktu, bunun haricinde fazlada tehlikeli pozisyonlar yaşamadı kalede ama topu eline aldığı zaman takımı hızlı atağa kaldıracak pasları atması uzun senelerdir görmediğimiz kaleci performanslarındandı. Serdar Kulbilge’nin insanı çıldırtan topla geçirdiği zamanlardan sonra ise daha da güzel görünüyor gözüme Özkan. Bunun dışında ise fazla iyi veya kötü yönde dikkat çeken isim olmadı. Belki Serkan Çalık’ın isteği ve iki stoperin kritik birkaç hatası diğer dikkat çekenler olarak değerlendirebilir. İki takımında genel olarak dengede olduğu futbolcu performanslarına bakarak oyunu yönlendiren takımın Fenerbahçe olması ise aradaki kalite farkı ve bunun ortaya koyulması. Bu kadro bu iskeletiyle kaldığı sürece bu tip takımlara karşı oyun hakimiyetinin kimde olacağına rakip takım karar verecektir ileriki maçlarda da bunu göreceğiz. Bu gerçek ne zaman düzeltilecek bu da bizim beklentimiz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder