7. Hafta: Fenerbahçe-Gençlerbirliği

Geçtiğimiz haftayı galibiyetle kapatan iki takım bu hafta cumartesi İstanbul’da karşı karşıya geliyor. Bu maça çıkarken iki takımında puan tablosunda istedikleri yerde olmaması ve özellikle iki teknik adamın üzerindeki  hala geçmemiş olan baskı maçın önemini artırmış durumda. Önceki hafta bir anda ortaya çıkan sakatlarımızın durumu değişiklik göstermiş değil. Bu hafta Ankaragücü maçındaki kadroya ilave olarak cezası biten Hurşut Meriç katılacak. Yüzüne aldığı darbe sonucu Ankaragücü maçından erken çıkmak zorunda kalan Serdar Kulbilge’nin ise durumu belirsiz. Büyük olasılıkla yerine genç kaleci Özkan Karabulut görev alacak. Rakipte ise Stoch sakatlandığından dolayı bu maçta forma giyemeyecek.

Ankaragücü maçında iyi mücadele edip sezona göre güzel bir oyun oynayarak alınan üç puan sonrası futbolcular istedikleri morali kazanmış durumda. Maç öncesi açıklamalarında da oldukça iddialılar. Takımda oluşan huzurun bu maç için artı puan olacağı kesin ancak bu istediklerimizi almak için yeterli olur mu bunu maç günü göreceğiz. Doll yapmış olduğu basın açıklamasında favorinin rakip takım olduğunu, kendilerinin durumu değiştirmek için uğraş vereceklerini ve rakibin  kazandığı Kasımpaşa maçında Kasımpaşa’nın yapmış olduğu hataları yapmayacaklarını belirtti. Bu açıklamalardan anlaşılan ilk etapta savunma güvenliği ön planda tutan bir anlayışla sahaya çıkacağımız yönünde. Geçtiğimiz sezon yine İstanbul’da oynadığımız maçta böyle bir sistemle çıkmış, aslında iyi mücadele etmiş ancak sahadan 3-0 mağlup ayrılmıştık. Burada rakibinde gerçekten inanılmaz bir mücadele gösterdiğini unutmamak gerekir. 3-0 yenilmiş olsak da oynanan oyun beni memnun etmişti, hatalarla gelen goller olmasa belki daha farklı olabilirdi. Bu maçta sistem olarak aynı görüntü içerisinde olacağımızı tahmin ederek umarım aynı hataları tekrar etmeyiz. Maçın muhtemel kadrosunu vererek teknik analizini ele alalım.

Geçtiğimiz hafta oynadığımız Ankaragücü maçına göre tek değişik ismin Patiyo yerine Hurşut olmasını bekliyorum bu maçta. Doll’ün basın açıklamasında söylediklerine paralel olarak sahaya dizilimimizin de bu şekilde olacağını, geride boşluklar bırakmayarak rakibin hızlı adamlarına fırsat verilmek istenmeyeceğini ve tehlikeli bölgeleri çok adamla kapatacağımızı düşünüyorum. Ofansif anlamda ise yine geçtiğimiz hafta yaptığımız gibi hızlı adamlarımızı devreye sokup kontratak futbolunu uygulamaya çalışacağız gibi görünüyor. Bu maça bu anlayışla çıkmak son derece mantıklı çünkü hücum futbolu oynamayı beceremeyen bir takımımız var ve bunu denediğimiz zamanlarda da fazlasıyla gol yiyen bir takımız. Bizim için doğru sistem bu ve basit hatalar yapmamaya çalışırsak istediğimiz gibi sonuçlandırabiliriz bu maçı. Rakibin duran topları iyi kullandığını düşünürsek özellikle kanatlarda yaptığımız gereksiz faulleri yapmamaya çalışmalı ve yine sıkıntılı olduğumuz araya atılan toplara dikkat etmeliyiz. Kazanılan topları ise özellikle Oktay’ı kullanarak rakip yarı alana geçirerek hem rakibin düşük fizik gücünü olabildiğince azaltmalı hem de tehlikeli pozisyonlara girerek avantaj sağlamalıyız. Maçın kırılma noktasının ise geçtiğimiz sezondaki maçta olduğu gibi gelecek gole bağlı olduğunu düşünüyorum. Erken bir gol yememiz bu sistemin tamamen bozulmasına sebep olabilir veya atacağımız gol çok daha fazla işimize yarayabilir. Bu olasılıkları görmezden gelirsem eğer maçla ilgili sonuç tahminim 0-0.

Derbiden Üç Puan

Sezon başından beri iyi bir maç çıkaramayan, lige yeni çıkmış takımlardan üç gol yiyen takımımız bu hafta derbi havasına girerek kendine geldi ve iyi bir mücadele ortaya koyarak üç puanı almayı başardı. Çok iyi oynamasak bile futbolculardaki kendini gösterme isteği, takım olma duygusu ve sahaya bir şeyler koyma isteği üç puanı bize getiren etkenlerdi. Görmek istediğimiz bu görüntüler bizim için Ankara derbisini keyifli hale getirdi.

Maç kadrosu bir önceki yazımda belirttiğim gibiydi, tek fark Patiyo sağ, Serkan sol çizgide oynadı. Bunun dışında oyun alanına 4-1-4-1 düzeninde başladık ve maç boyunca bunun türevleriyle devam ettik. Oyun anlayışımız ise tahmin ettiğim üzere savunma güvenliği ön planda kalacak şekildeydi. Kendi sahamızda alanı iyi daraltarak rakibin pas yapmasını engelledik, kazandığımız toplarla hızlı ataklara çıkarak tehlikeli pozisyonlara girdik, kullandığımız penaltıyı gole çevirerek istediğimiz sonucu aldık. Sezon başlamadan ve sezon içinde belirttiğimiz üzere takımın kapasitesi belli bir düzeyin üstüne çıkmaya elverişli değil. Doll bundan önceki üç hafta boyunca ofansif olarak zengin olmak istediğini belirtmiş ve böyle oynatmış, bunun karşılığı olarak üç haftada üç gol atmış ve yedi golü kalemizde görmüştük. Eldeki malzemeye göre hareket etmediği zamanlar sonuçları acı olmuştu bizim için. Bugün çok daha kendinin yapabileceklerinden emin bir görüntü vardı sahada. Hedef kazanmaktı ama oyun olarak beraberlik görüntüsü verdik. Bizim takım gibi takımlar için uydurmuş olduğum “Bir puanlık oynayıp, üç puan almak” sözünü tam anlamıyla sahaya yansıttık. Bu kadro olduğu sürece bu anlayıştan vazgeçmemeliyiz.

 Maçın iyi ve kötülerine bakarsak oldukça eksik oyuncumuza rağmen çok göze batan isim yoktu sahada. Haftalardır takımın en kötüsü Jedinak bugün biraz daha toparlanmıştı ve en azından mücadele verdi sahada. Diğer oyuncularla kıyaslarsak eğer Murat Kalkan’la birlikte sahanın en kötü iki ismiydi diyebiliriz yinede. Maçın başlarında sakatlanan kalecimiz Serdar yerine oyuna giren genç Özkan çok başarılı kurtarışlarıyla ve topu oyuna sokma becerisiyle tribünlerden oldukça alkış topladı. Eksik kadromuz nedeniyle forma giyen Kulusic hava toplarında çok başarılıydı. Serkan Çalık günün en çok çalışan ismi olarak dikkat çekti. Rakip savunmayı hızlı koşularıyla oldukça zorladı. Patiyo geldiği günden bu zamana kadar en iyi performansını gösterdi ve Oktay’da topu ayağında iyi tutarak oyunu rakip alana geçirmede kritik bir rol oynadı. Maçın iyisini söylemek oldukça zor ama ben yılların kalecisi gibi kendine olan güveniyle oynayan Özkan Karabulut’u seçiyorum. Takım olarak oldukça özveriyle oynayan futbolcularımızı kutluyorum.