Maç öncesi özellikle kendi takımımı düşündüğüm ve Rıza Çalımbay’ın takımlarını bildiğim kadarıyla maçın en olası sonucu beraberlikti. Ve gol sıkıntısı çeken iki takımın mücadelesi yine golsüz sona erdi. Maç sonrası iki teknik adamın görüşlerine de bakarsak onlarda 0-0 düşünüyorlarmış zaten gibi maçı özetlemişler. Ligin ilk haftasındaki bir puan iyidir diyelim ama ilerleyen haftalarda bu bir puanın değerli olmasını sağlayacak sonuçlar alır mıyız biraz şüpheli duruyor bu. Olası transferler sonrası daha net konuşabiliriz.
Maç sonucu her ne kadar tahminler doğrultusunda çıksa da kadro beklediğimden oldukça farklıydı. Maç öncesi son anda Orhan Şam’ın sakatlığının ciddi olduğunun anlaşılması Aykut’un yerine stoper oynaması beklenen Mahmut’un sağ beke, Kulusic’in ise stopere çekilmesiyle normal geri dörtlüden oldukça farklı bir dörtlüyle sezona başladık. Orta sahada ise Cem Can’ın yanında sezon başı gönderilecekler listesinde yer alan ancak kulüp bulunamayan Bilal Çubukçu’ya şans vermiş Thomas Doll. En şaşırtıcı tercih buydu çünkü basında yer alan yeni transfer M.Stewart ve Jedinak’ı Doll’ün istememesi haberleri gerçeği yansıtıyor gibiydi. Olası bir tercih sebebi de orta sahadan hücuma top verebilecek orta saha eksikliğimizi Bilal’le doldurmak istemesi görünebilir. Ancak Bilal ciddi bir hazırlık dönemi geçirip fizik gücünü üst düzey hale getirmediyse ve önümüzdeki maçlarda da düşünülecekse işimiz çok zor olabilir bu bölgede. Hücumda dikkat çeken nokta ise Ermin Zec’in maça santrafor olarak başlamasıydı ki daha öncede belirttiğim gibi bu bölgede oynarsa istenilen performansın alınması çok zor. Sahaya sürülen 11 şu şekildeydi.
Kısaca geçtiğimiz sezonla bu sezonun ilk maçı arasındaki farklar nedir diye bakarsak o kadar yeni oyuncuya rağmen değişen fazla şeylerin olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. İyi alan daraltan, rakibe fazla açık vermeyen, bunları yaparken sert hareketlerden uzak duran takımımızın iyi özellikleri ilk maç itibariyle de kendini gösterdi. Bunun dışında maçın kendi adımıza iki net pozisyonu kontrataktan geldiği için bu da artı bir özellik diyebiliriz. Çünkü geçtiğimiz sezon kontradan en az pozisyon bulan takımdık belki de. Çözüm bulamadığımız veya bulmak için uğraş vermediğimiz kötü yanlarımız ise ofansif anlamda çoğalma, pozisyon zenginliği üretme ve bunun devamında gol atabilme, tüm gol umutlarımızın yine bir iki ismin özel yeteneğine bağlı oyun anlayışı, özellikle hazırlık maçlarında kendini gösteren duran toplardan çok gol yememiz, hava üstünlüğümüzün az olması, Serdar’ın maçın başlarında bile topu oyuna yine çok geç sokması gibi pek çok durum sayabiliriz. Yinede bu defansif özelliklerimizi koruyabilip sonuca giden futbolcular bulabilirsek ki bu bir orta saha ve santraforu şart koşuyor o zaman şu andaki durumumuza göre çok iddialı konuma gelebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder