9 Ağustos 2010 Pazartesi

İlk(!) Kupa Geldi…



Yeni sezon öncesi Gençlerbirliği ve Ankaragücü taraftarlarının takımlarını görmesine vesile olan TSYD Ankara Şubesi Kupası’nı penaltı atışları sonucu 7-6 kazandık. Maça ilgi özellikle Ankaragücü tribünlerinde oldukça fazlaydı. Maç içerisinde ve maç sonunda istenmeyen olayların yaşanması ise alışık olduğumuz ancak bir türlü son verilemeyen futbolun istenmeyen yüzlerindendi. Gençlerbirliği taraftarının ise maça ilgisi fazla değildi. Böyle bir maçta sezona başlamadan kupa kaldırmak moral kazandırabilir takımımıza ama bu kupaların devamı gelir mi orası düşük bir ihtimal gibi duruyor. Sonucun önemli olmadığı bu karşılaşmada bizim açımızdan geçen seneden ne değişti diye baktığımız zaman görülüyor ki esasen tahminlerim doğrultusunda pek bir şey değişmemiş. 4’lü sabit bir savunma, önünde 3 defansif özelliği olan orta saha ve onların önünde de 3’lü bir hücum hattı. Sadece isimler değişmiş durumda. Ve maçın normal süresi bizim hiç yabancı olmadığımız şekilde sonuçlandı. 0-0



Thomas Doll bu karşılaşmaya sezon öncesi benimde düşündüğüm ilk 11 ile başlamış. Benim tahminimden tek farkı Harbuzi yerine Jedinak’ın oynamasıydı ki Harbuzi’nin sakatlığı bunun başlıca nedeni diye düşünüyorum. Harbuzi veya şu anda kadroda göremediğim ona yakın bir 10 numara oyuncusu olmazsa bu gol kısırlığı bu sistemde devam eder gider. Gençlerbirliği gol atamıyor yorumundan ziyade temel sorun Gençlerbirliği pozisyona bile giremiyor durumu var takımda. Doll’de bunun farkında olacak ki kendiside maç sonunda bu eksikliği belirtmiş ve orta alan ve hücum için transfer şart demiş. Mustafa Pektemek’in sakatlığının 6 ay süreceği söylentisi ise gerçekten özellikle santrafor hattı için felaket denilecek cinsten bir haber. Kahe’nin boşluğunu dolduramadan Pektemek’in kaybına ne gibi çözümler gelecek bilemiyorum. Bu noktada sürekli söylediğim transfer gerekliliğini ve transfer bitti diye defalarca söyleyen yönetimimiz bu açıklama karşısında ne yapacak bekleyip göreceğiz. Şu anda santrafor için elde kalan Billy Mehmet ve Bekim Balaj adındaki görmediğimiz, bilmediğimiz ve benim pek de umursamadığım isim kaldı. Yaklaşık 2 ay önce dedikodusu çıkan Pawel Brozek gibi bir isim gündeme gelirse diye ümitleniyorum sadece.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder