Hazırlık dönemi boyunca yapılan transferlerle kadronun çok sağlam olduğunu belirten Gençlerbirliği yönetimi, sezon açılmasına bir hafta kala Doll’ün hücuma ve orta alana transfer istemesiyle tekrar girişimlere başlamıştı. İlk takviye; eksikliği ciddi olarak hissedilen, Kahe’nin çok daha fazla verim verebildiği bölge olan santrafor bölgesine geldi. Bu sezon o bölge için düşünülen ve transfer edilen Billy Mehmet ve Bekim Balaj ise en azından şimdilik başarısız transferler listesine adını yazdırdı.
Shane Smeltz 29 yaşında ve 1,85 cm. boyunda bir Yeni Zelandalı. Kariyerinde fazla sayıda kulüpte forma giymiş, bunların bazılarında ciddi istatistiklere ulaşırken bazılarında ise oldukça düşük performanslar ortaya çıkmış. Oynadığı en iyi futbol takımının İngiltere’nin birkaç alt liglerindeki takımlar olduğunu düşünürsek liglerdeki istatistiklerinde pek bir önemi olduğunu düşünmüyorum. Milli takımında ise 2 maçta 1 gol ortalamasına sahip. Burada da rakiplerinin çoğunlukla Okyanusya kıtasının haritalarda kolay bulunmayacak ülkelerden olduğunu düşünürsek şöyle bir sonuca varabiliriz. Smeltz kolay rakipler karşısında oynamaya alışmış ve bunda bazı zamanlarda başarılı olmuş bir isim. Kariyerinin zirve yaptığı takım ise an itibariyle biz oluyoruz. Süper Lig’de belli bir yaşa gelmiş ve gol atmayı başarabilen bir oyuncuyu ne zamandır kadromuza katmadığımızı düşünürsek geçmişe nazaran iyi bir transfer yaptığımızı söyleyebilirim. Dikkat çekici bir diğer taraf ise 1,5 senelik bir aradan sonra tekrar Okyanusya kıtasından oyuncu alınması. Son aldığımız Mile Jedinak’ında istediğimiz düzeyde olmaması sonucu ara verdiğimiz bu bölgeye tekrar gitmiş bulunmaktayız. Shane Smeltz transferi başarılı olursa yine bolca transfer görebiliriz.
Gelelim takıma olabilecek muhtemel katkısına. 3’lü hücum hattının ortasına olacak bu transfer aslında bize bir transferden daha fazlasını verecek. Ligin ilk 2 haftası Ermin Zec’in oynadığı santrafor pozisyonunda ne kadar yalnız ve verimsiz olduğunu görmüştük. Kendisi o bölgede tek başına iş yapabilecek birisi değildi ve bu yüzden Kahe ismi hep akıllara geliyordu. Smeltz’den en kötü Kahe kadar verim alabileceğimizi düşündüğümüz zaman hem rekor ücret vererek aldığımız Zec istediğimiz işleri yapmaya başlar, hem de o bölgede top tutabilen bir isim pozisyonun olgunlaşmasını sağlayabilir. Sağında ve solunda Hurşut ve Zec gibi iki hızlı adam ve arkasında Harbuzi gibi bir pasörün olması ofans için iyi bir işaret ancak kritik nokta Smeltz’in bu işi yapmada ne kadar başarılı olacağı. Kendisinden fazlasıyla bir gol beklentim yok sistemin pasifliğinden dolayı ancak belli bir santrafor meziyeti olması kesinlikle gerekiyor. Yeni Zelanda’da izlediğim Paraguay maçında ise tek forvet oynamıştı, umarım alışık olduğu sistemde budur. Bekleyip, göreceğiz neler çıkacak.
Şimdi ise sıra geldi asıl önemli noktaya. Yukarıda bulunan 4 isim tüm rakip alanda tek başına hareket etmek zorunda kalacak mevcut kadro yapısında. Bu durum ise yine sürekli top şişiren bir Gençlerbirliği demek oluyor. Futbolda teknik yoksunluğun en önemli belirtilerinden biri olan bu durumun düzelmesi için ise istek dahilinde olan bir orta sahanında kalan kısa sürede takıma dahil edilmesi. En azından 2. bölgeden 3. bölgeye top taşıma kapasitesi olan ve arkadan destek verebilecek nitelikte bir oyuncunun takıma dahil edilmesi ile ciddi sorunlarımızdan bir kısmını aşmış oluruz. Tek başına Smeltz mevcut durumda takıma çare olması beklenemez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder