Ligin 20. hafta mücadelesinde takımımız ve rakip için son derece önemli bir maçtan galip ayrılarak küme düşme hattından biraz olsun uzaklaşarak şimdilik rahat bir nefes aldık. Rakibin umutlarını ise daha da kırmış olduk. Tabi ki tam anlamıyla rahatlayabilmek için bundan sonraki maçlarda alacağımız puanların sayısı önemli olacaktır ama bu puanlar için olumlu sinyaller verdik mi dersek maalesef yine istediğimiz oyunu sahada göremedik. Futbolda önemli olan neticedir, biz de sadece teknik direktörümüz Ralf gibi sonuca sevinebildik maçtan sonra.
Maça iki takımda kupa maçındaki kadrolardan farklı kadrolarla başlamıştı. Takımımız açısından bakarsak orta sahada önemli bir dizilim hatası yaptık (Harbuzi’nin ön libero oynatılması) ve bunun sonucunda rakip bu bölgede çok boşluklar buldu ve burada topla daha çok oynayan taraftı. Biz ise genelde takım oyunundan uzak, bireysel yeteneklerimizin kendi çabası sayesinde pozisyonlar bulduk ama bunlardan yararlanamadık. Maçın ilk yarısında bizim üç, rakibin ise tek net pozisyonu vardı. İkinci yarıda iki takımda gol anına kadar pozisyon bulmakta zorlansalar da oldukça istekliydiler. Kupa maçında olduğu gibi yine rakibin büyük hatası sonrası golü bulan taraf biz olduk ve bu dakikadan sonra maçın seyri oldukça değişti. Buca kalemize oldukça fazla futbolcuyla ve genelde ceza sahamıza şişirme toplarla etkili olmaya çalıştı ve oldu da, ancak son vuruşları yapabilecek isimler olmaması istedikleri golü getirmedi. Bu anlarda kendi yarı sahamızda topu ayağımızda tutamadık, her hava topunu rakip alıyordu, dönen toplar yine rakipte kalıyordu. Bu bölümde takım savunmasını yapmayı hiç beceremezken, kontrataktan önemli pozisyonlar bulduk ama bizde bunları kolayca harcadık. Maçı eğer kupa maçıyla birlikte değerlendirirsek iki takımda o günkü gibi kötüydü. Biz o maçtan daha fazla pozisyona girmemize rağmen neredeyse hiç pozisyon vermediğimiz rakibe bu maçta oldukça fazla pozisyon verdik ve topa rakibin hükmetmesini sağladık. Böyle olunca Ralf gibi bende fazla sevinemedim bu galibiyete.
Maçın adamı, hem defansif anlamda önemli toplar kesmesi ve bol mücadelesiyle hem de takımı atağa çıkarmadaki isteğiyle, şans eseri attığı golle üç puanı getiren isim olan Oktay Delibalta’ydı. Kendisi son haftalarda performansını oldukça artırmış durumda, umarım böyle devam eder. Anlam veremediğim husus ise Azofeifa’nın neden oynatılmadığı ki geldiği günden bu yana çok iyi performansı vardı. Ralf, yardımcısı Kaplan ile birlikte her hafta ilginç bir olaya imzasını atmaya devam ediyor. Şimdi önümüzde üç haftalık nispeten güzel fikstürün ilk maçında bize karşı şansı iyi olmayan Bld. ile oynayacağız. Kötü günler görmemek için iyi hazırlanılması gereken bir maç.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder