26 Nisan 2011 Salı

Ralf’de Kovuldu.


İki sezondur önce Thomas Doll’ün yardımcılığıyla takımımızda tanınan Ralf Zumdick, sezon başlarında Doll’ün kovulmasının ardından görünümde birinci adamlığa yükselmiş ve bu haftaya kadarda takımı idare eden görünümünde olmuştu. Basında her ne kadar istifa etti diye belirtiliyorsa da kendisi Cavcav tarafından kovuldu, yine her ne kadar teknik direktörümüz gibi görünse de bu da şüpheliydi. Yönetime olan sonsuz bağlılığıyla bilinen Mustafa Kaplan’ın takım üzerindeki otoritesi maçlarda, açıklamalarda, son istifa olayında da kendisini belli etti. O bakımdan Ralf Zumdick’in kovulması esasen benim için bir anlam ifade etmemekte. Sadece görünümdeki, birkaç kuruş tazminat için takımın başında bırakılan kendi halindeki Ralf artık yok. Kendisinin takıma ne gibi katkıları oldu diye kısa bir özet geçersem eğer, ilk geldiği zamanlar takım güzel ve modern bir futbol oynamış, ilerleyen zamanlarda düşen futbol belli bir süre mecazi anlamda 60’ların futboluna dönmüş, son zamanlarda ise seçimleri tartışılır olmuştu. Türkiye Kupası’nda yarı finale kalmamız kura gereği zor olmamıştı, zaten biliyorduk buralara kadar geleceğimizi. Ligde kalmamızda zor olmadı, bizden çok diğer adaylar kurtardı bizi. Kısacası Ralf yalandı ve öylede geçti.


Önümüzdeki senaryolar ise şimdiden oluşmaya başladı, zaten biz aynı ezberleri yıllardır yaşayan kulübün taraftarıyız, olanları ve olacakları kovulma üzerine gelen ilk açıklamalarla tahminde edebiliyoruz. Kısa özetlemek gerekirse önümüzdeki yılın planlarına şimdiden başlanmış ki her sezon sonu duyduğumuz şeydir ve bu planları hayata geçirecek 3-4 yerli teknik adam göze kestirilmiş, temas halindeymişiz. Bu açıklamaları Cavcav’ı, Gençlerbirliği’ni, Türk futbolunu, Türk teknik adamlarını ki özellikle bizim alabileceğimiz 3-4 tanesini bilenler yorumlasın, bilmeyenlerde öğrenmesin ki futbola dair pozitifliklerini korusun. Kısaca içinde bulunduğumuz kötü yol daha uzun, iyiye girmek için bir yol ayrımı şart ki bu da ana yol olmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder