5 Kasım 2010 Cuma

Çok İstedik Ama Olmadı : 1-1

Maç öncesi yapmış olduğum tahminlerimin büyük çoğunluğu maçta gerçekleşmesine rağmen bu kadar net pozisyonlara girebileceğimizi düşünmüyordum. Hem istatistiki açıdan Kayserispor’a karşı olan başarılı sonuçlarımız hem de takımın son haftalardaki 360 derece olumlu dönüşümü bu maç için bizi oldukça umutlandırmıştı ve en kötü bir beraberliğin çıkacağını belirtmiştim. 1 puan aldık ancak 2 puan ve yukarılara tırmanacak motivasyonu kaçırmış olduk. Yine de özellikle ilk yarı boyunca sergilemiş olduğumuz neredeyse kusursuz futbol bizi bir kat daha umutlandırmış oldu.

Sezon başı ve şimdiki dönemimiz arasındaki en büyük farkın takımın artık sahada ne yaptığını bilmesi olduğunu zaten iki haftadır söylüyoruz. Yine bu mantaliteyle oynadığımız bu karşılaşmada pas hatlarını oldukça iyi organize ettik, kanatlarımızı iyi çalıştırdık ve boş alanları hızlı kat ederek pek çok pozisyona girdik. Tabi bu kadar net pozisyona girip değerlendiremeyişimiz büyük dezavantaj, yakaladın mı atacaksın anlayışıyla bağdaşmıyor. Bunun sebepleri de bu maç için belirtmek gerekirse hem bencillik hem de kalite yetersizliği olduğunu söyleyebiliriz. Dileriz bir an önce bunlar içinde bir çözüm buluruz da kazanabileceğimiz maçları lehimize çevirebiliriz. İlk yarıya baktığımız zaman bariz üstün olan taraf bizdik ve Zec’in geçtiğimiz hafta atmış olduğu muhteşem gole benzer şekilde attığı şık golle 1-0 önde kapattık devreyi. İkinci yarı rakip baskı kurmaya başladı ve takımımız bu dakikalarda skoru koruma derdine girince belli bir süre oyun tamamen bizim yarı sahamızda oynandı. Aslında şişirmeler yerine yine ayağa pas yapıp ataklara çıkmış olsaydık rakip geride büyük boşluklar vermişti ve diri olduğumuz dakikalarda bunları gole çevirme şansımız olabilirdi. Zumdick’in yapmış olduğu Serkan-Patiyo değişikliği de herhangi bir sakatlık sorunu yoksa anlamsızdı. Karşılıklı atakların olduğu bu devrede rakip olmayan bir penaltıyı gole çeviremedi, bizde penaltı kadar net pozisyonları cömertçe harcayarak maçı bitirmiş olduk.

Benim gözümde maçın adamı sezon başından beri şiddetle eleştirdiğim Mile Jedinak. Zumdick’in takımın başına geçmesinden itibaren kendini yenileyen Jedinak orta sahada pasörlük görevini bu maçta neredeyse kusursuz yaparak iyi oyunumuza fazlasıyla katkıda bulundu. Hurşut eminim Kayseri seyircisi ve diğer maçı izleyen kitle açısından muhteşem görünmüştür belki ama maalesef yaptığı onlarca hareketin sonunu bencilliği veya topla oynama tutkusu yüzünden getiremeyen bir isim. Takım için oynamaması sebebiyle kendisini iyi bir oyuncu olarak görmüyorum. En kısa zamanda Jedinak gibi aklı başına gelirse o zaman bizde bir yıldız kazanmış oluruz. Takımımızın en aksayan futbolcusu ise sol bekimiz Murat Kalkan. Savunmada yapmış olduğu kritik müdahaleler olmasına rağmen genel görüntü içerisinde Süper Lig futbolcusuna göre sırıtan bir isim. Yediğimiz golde de en büyük hatalı kendisi. Bir de maçın esas adamı olması şu oyundan sonra çok muhtemel olan sakat oyuncumuz Harbuzi’nin olmayışını da hesaba katarsak tam kadroda bu şablon daha da iyi oturacaktır.
Son 3 haftadır oynadığımız iyi oyunun verdiği umutla önümüzdeki Beşiktaş maçı içinde olumlu düşüncelerim var ancak bu maçta da rakibin oyun düzeni, kazanma isteği gibi faktörler asıl önemli noktalar. Oynamak ve kazanmak isteyen bir Trabzonspor’a karşı hiçbir şekilde müdahale edemediğimiz maçın ikinci yarısını göz önüne alarak bu karşılaşmayı değerlendirirsek aradaki kalite farkını kapatmak için uğraşmalıyız öncelikle, bunu da yapabiliriz. Her şeyden önemlisi sezon başlarına göre artık umudumuz var takımdan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder